Asya’nın Hikayesi

Sıcacık bir yaz günüydü. Gökyüzünde masmavi bulutlar geziniyor ve tatlı bir rüzgâr esiyordu. Asya sabah erkenden uyandı. Önce elini yüzünü yıkadı. Çok acıkmıştı. Kahvaltısını yaptıktan sonra annesinden dışarda oyun oynamak için izin aldı.

Asya futbol oynamayı çok seviyordu. Ve en büyük hayallerinden biri Neymar ile beraber maç yapmaktı. Bunun için nerdeyse her gün dua ediyordu.

Formasını giydi, kramponlarını ve topunu da aldı ve Waalwijk’ın en güzel top sahasında arkadaşları ile buluşmak için çıktı evden. Sahanın çimlerinin o can alıcı güzel yeşili ve gök yüzünün mavisi o kadar güzel görünüyordu ki…

Arkadaşları ile buluşan Asya hemen kramponlarını giydi ve maça başladılar. Maç bittiğinde soluk soluğa kalmışlardı. Resmen başından aşağı terler akıyordu. Çok acıktık haydi mantı yemeye gidelim dedi bir arkadaşı. Zaten mantı Asya’nın en sevdiği yemekti. Ve bu teklif karşısında tabi ki çok sevindi. Hep beraber gittiler ve afiyetle mantılarını yediler. Hatta Asya iki tabak mantı yedi…

Şimdi bu yediklerimizi eritme zamanı dedi başka bir arkadaşı. Tekrar sahaya geri döndüler. Ama o da ne? Saha çok kalabalıktı. Ne oldu acaba diye merak ettiler.

Biraz daha yaklaştılar. Asya gözlerine inanamadı. En sevdiği futbolcu karşısındaydı. Bu bir rüya olmalı diye düşündü. Gözlerini ovuşturdu. Yok yok gerçekti. Neymar vardı karşısında.

Var mısın takımın ile benimle maç yapmaya diye sordu Neymar Asya’ya. Tabi anlamında başını salladı Asya. Düdük sesi ile maç başladı. Maç boyunca hala yaşadıklarına inanamıyordu.

Asya’nın takımı maçı 3-2 kazandı. Hep birlikte hatıra fotoğrafı çektiler.

Asya eve giderken çok mutluydu. Hayalleri gerçek olmuştu.

Yorum bırakın