Blog

CENNET

Boyalıydı elleri… Uzunca baktı aynada kendine. Altında abisinden kalma, gri renginden eser kalmamış bir pantolon, üstünde ekoseli, eskilikten lime lime olmuş bir oduncu gömleği… Saçlarını şöyle bir toparlayıp kasketini taktı başına… Son kez baktı aynada kendine ve sandığını sırtlanıp attı kendini sokağa. Elleri cebinde yürüdü bir süre kaldırımda. Acaba bugün hangi köşede beklesem kısmetimi diye…

Betülün Hikayesi

Babası gideli epeyce olmuştu. Ve Betül her geçen gün babasını daha çok özlüyordu. Neyse ki birkaç gün kalmıştı kavuşmalarına. Annesi ve kardeşi ile birlikte valizleri hazırladılar. Babası “yanınıza çok eşya almanıza gerek yok, ben size her şeyin en güzelini alacağım” demişti. Çok heyecanlıydı Betül…. – Ah nerdeyse Pembiş Pofuyu unutuyordum! Onsuz hiçbir yere gidemem tabi…

Asya’nın Hikayesi

Sıcacık bir yaz günüydü. Gökyüzünde masmavi bulutlar geziniyor ve tatlı bir rüzgâr esiyordu. Asya sabah erkenden uyandı. Önce elini yüzünü yıkadı. Çok acıkmıştı. Kahvaltısını yaptıktan sonra annesinden dışarda oyun oynamak için izin aldı. Asya futbol oynamayı çok seviyordu. Ve en büyük hayallerinden biri Neymar ile beraber maç yapmaktı. Bunun için nerdeyse her gün dua ediyordu.…

Şifam için

hep bir kedim olsun istedim… kedim olamadan anne oldum… bu kez çocuklarım da kedimiz olsun istedi… ama bir türlü nasip olmadı… derken bir gün bir söz okudum “kediler sahibi seçer” heyecanla kedimin beni seçeceği o müthiş günü bekledim… aradan yıllar geçti ve bir gün… buldu beni… ama ne güzel bir buluş… dedim ki… gel…. gel…

Muhteşem Hatırlatıcılar

Elif ve dedesi yarın sabah hayvanat bahçesine gidecekti ve Elif bunun için çok heyecanlıydı. O yüzden hemen uyudu. Sabah olduğunda dedesinin elinden tuttu ve yola koyuldu. Hayvanat bahçesinin kocaman kapısından içeri girerken kalbi küt küt çarpıyordu. Bütün gün gezdiler… timsahları, develeri, zürafaları, kuşları ve kaplumbağaları… daha fazlasını da… Eve döndüklerinde yorgunluktan kıpırdayacak hali kalmamıştı. Dedesi…

CEYLAN CANCAN

Ceylan Cancan neşe içinde hoplaya zıplaya eve dönüyordu. O, ailesi ile beraber çok büyük ve çok güzel bir ormanda yaşıyordu. Eve döndüğünde annesi ve babası mutfakta yemek hazırlıyordu. Önce onlara merhaba dedi. Ve elini ayağını yıkadıktan sonra dedesinin yanına gitti. Dede ceylan gözlerini kapatmış mırıl mırıl bir şeyler söylüyordu. – Dedecim napıyorsun? Diye sordu. Dede…

Kelebek rüyası 2

Kasaya doğru ilerlerken yine o ses geldi kulağına… geri döndü. Göz göze geldiği bebeğe doğru yöneldi. Bulması zor olmadı. Başını kaldırıp goz göze geldiğinde sanki gülümsüyordu ona bakarak. Eline aldı. Evet dedi… evet aradığım sensin… ben nasıl da farketmedim seni… nasıl da görüp de görmezden geldim… özür dilerim. Affet beni… sarıldı sımsıkı… kucağındaki ayıcığı yanındakine…

Aşk

Senden olunca mı? Sana olunca mı güzel? Sana aşkla bakılınca mı?Sen aşkla bakınca mı güzel hayat?Sevmek mi? Yoksa anlaşılmak mı?Nedir aşk? Nerededir?Dünya ömrünü tamamlayana dek cevabı muallak sorular….Kendi 3 harf ikenManası ömre bedel…

Çiftçi Hasan

Çiftçi Hasan çok heyecanlıydı. 9 aydır bugünü bekliyordu. Tüm hazırlığını yapmış, tarlasını bütün yabancı otlardan temizlemiş, temiz kıyafetlerini başucuna koymuş sabah olmasını bekliyordu. Ve nihayet sabah oldu, çilli horoz o şen sesi ile sabah olduğunun haberini verirken fırladı yataktan. Kıyafetlerini giydi. Ve tarlaya koştu. İlk sıraya ekeceği tohumlarını eline aldı ve başladı onları toprağa ekerken…

Yükleniyor…

Bir yanlışlık oldu. Lütfen sayfayı yenileyin ve/veya tekrar deneyin.


Blogumu Takip Edin

Yeni içerik doğrudan gelen kutunuza iletilsin.